Hayal...

Hayal Kurun…

Ne kadar büyük düşünebiliyorsan o kadar büyüksündür derler ya. O zaman çok büyük düşünelim ve hayal edelim şimdi birlikte.

Dünyanın, evrenin yerini aklımıza getirelim. Madem büyük düşüneceğiz evrenden daha büyük bir şey var mı?

Bence var…

Şimdi hayalimize başlayalım. Hayallerde sınır yoktur ilkesiyle evrenimizi en küçük boyutuna indirgeyelim. Ne kadar mı küçük? Ne kadar büyük düşünebiliyorsak o kadar küçük J

Ben şu anda dünyamızı evrenimizi bir insanın hücresinin içerisinde olduğunu düşünüyorum.

Bizim evrenimiz bu büyüklükte. Bizim için çok büyük ama içinde bulunduğumuz insanın gözü bile göremeyecek kadar küçük. Kendi çapımızda oyalanıyoruz.

Kendi oluşturduğumuz zaman dilimi kadar yaşıyoruz. Bazımız 1 bazımız 100 yıl yaşıyor. Ama hiç birimiz kimin daha uzun yaşadığını bilmiyor. Naakaller bedenin ruhun olgunluğa ulaşması için bir araç olduğuna inanırlar.Eğer ruh bulunduğu bedende olgunluğa ulaşamazsa yeni bir ruhta tekrar dünyaya geleceğine olgunluğa erişinceye kadar bunun bu şekilde sürüp gideceğine inanılır. Her insanın yaradanın bir parçası olduğuna ve tekrar ona ulaşılacağına inanılır. Amacını bilmiyorsan yürüdüğün yolda kaybolursun. Bu yüzden bu çok küçük yada çok büyük yaşamda herkes kendine bir son seçmelidir. Sona doğru yürümelidir. İstemesen bile yürümek zorundasın. Belki şimdi belki bir sonrakinde…

Biz evrenin sonunu arıyoruz. Onlar evrenin sonunu arıyor. Herkes bir duvar arıyor.